YAYINLAR

ORTAYA ÇIKAN YENİ RİSKLER KARŞISINDA HAC VE UMRE YOLCULARINA SİGORTA VE TEKAFÜL UYGULAMALARI

Allah-kul ilişkisi bağlamında ibadetlerin her birinin inananların hayatında tartışılmaz bir yeri vardır. Her bir ibadet, insanın Yaradan'ı ve diğer insanlar ile olan ilişkisinde farklı bir anlam taşımaktadır. Kadim bir ibadet olan hac da gerek Allah-kul ilişkisi, gerekse insanların birbirleri ile olan ilişkileri açısından müminlerin manevi dünyasında derin izler bırakması, iman kardeşliğini ve dinî kimliği pekiştirmesi açısından en önemli ibadetlerdendir. Hac, maddi ve manevi zenginlikleri içinde barındıran çok yönlü bir ibadettir. İslam'ın beş temel esasından birisi olan hac, özel bir zamanda ve mekânda gerçekleşmesiyle, yapılışındaki birtakım zorluklar sebebiyle diğer ibadetlerden ayrılmaktadır. Hac ibadeti aynı zamanda farklı mekânlarda farklı sembollerin ziyaretini içeren ve insan ömründe belki de sadece bir defa yaşanabilecek birtakım tecrübeleri, duyguları ve heyecanları içinde barındıran müstesna bir ibadettir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) dönemi de dâhil olmak üzere hac yolculuklarının hep bir organizasyon marifetiyle gerçekleştirildiği görülmektedir. Özellikle Hz. Peygamber (s.a.v.) dönemini takip eden zaman diliminde İslamiyet'in farklı kıtalara yayılmasıyla birlikte, dünyanın çeşitli bölgelerinden yapılan hac yolculukları, hac organizasyonlarının ne kadar vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu bağlamda, hac ibadetinin huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yapılması gerekliliği, haccın seyahat ve organizasyon boyutunu dikkate değer bir biçimde öne çıkartmaktadır.

Hac ve umre ibadetleri hem bedenen hem de mali olarak ifa edilen ibadetlerdendir. Kişiler, hayati, sağlıksal ve ekonomik açıdan belli külfetleri üstlenip fedakârlıkta bulunarak Allah rızası için bu ibadetleri yerine getirmektedir. Haccın bireysel olmasının yanında ülkesel ve küresel çerçevede de boyutları bulunmaktadır. Hac ve umre seyahatleri dünyada belki de en büyük organizasyonların başında gelmektedir. Bu sebeple görünür ve görünmez birçok riskleri de içinde barındırmaktadır. İslam'ın insan hayatına verdiği değer göz önüne alındığında hac ve umre ibadetinde, insanlarımızı her türlü tehlikelerden koruyabilecek tedbirleri düşünmek zorunlu olmaktadır. Bu kapsamda günümüzde hac ve umre yolcularının hayati, sağlıksal ve maddi varlıklarının teminatına yönelik, bazı tedbirlerin alınması zorunlu olmaktadır. Eliniz-deki bu eser akıcı ve sade bir üslupla hac ve umre yolculuklarına dair tekâfül uygulamasının günümüz şartlarında uygulanabilirliğini tartışmakta ve sahasında çığır açabilecek yeni bir uygulamayı sizlerin istifadesine sunmaktadır.

Öncelikle yazdığı bu güzide eserle hac ve umre organizasyonlarına farklı bir açılım kazandıran kıymetli yazarımız Doç. Dr. Hasan Doğan Bey'e, eserin hazırlık aşamasından yayınlanmasına kadar geçen süreçte emeği bulunan herkese teşekkürü bir borç bilmekte, eserin Yüce Rabbimizin rızasına uygun olmasına ve şuurlu bir hac ibadetinin yapılmasına vesile olmasını Cenâb-ı Hakk'tan niyaz etmekteyiz.

Hac ve Umre Hizmetleri

Genel Müdürlüğü